22 Eylül 2014 Pazartesi
Karpuz Kabuğuna Yazılar Yazmak: Ağlamaklı Şiir..
Karpuz Kabuğuna Yazılar Yazmak: Ağlamaklı Şiir..: Adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime anne dedi...
24 Ağustos 2014 Pazar
Gece
Zor gelmesin bir bakışın
Uyandırmadan kimseyi
En sıcak hislerinle gel
Ve de yormamalı seni sevginin fazlası
Bıraktığında kendini yatağına
Ceketinde değil ruhunda kalmalı o koku
Severken de nefret ederken de
Dublörün olmasın hayatında
Sarhoşluk onunla
Mahçubiyet onunla
Korku onunla
Ölüm onunla
Uyandırmadan kimseyi
En sıcak hislerinle gel
Ve de yormamalı seni sevginin fazlası
Bıraktığında kendini yatağına
Ceketinde değil ruhunda kalmalı o koku
Severken de nefret ederken de
Dublörün olmasın hayatında
Sarhoşluk onunla
Mahçubiyet onunla
Korku onunla
Ölüm onunla
9 Temmuz 2014 Çarşamba
Şiir
Herhangi bir koku yada bir köpekten korkuş.
Anlam yüklemek bir kenara dursun, zaman dursun yokluğunda.
Sigara sigarayı takip eder de, saniye niye uymaz sırasına.
Beden kalkmaz, yürek suskun; ne yerinden kıpırdamak mümkün ne de ölmek.
Sırasını beklemekte yürek de ölmek de.
Senin kokun var bi.
Korkunca elimi tutuşun var bi.
O el nedir?
"Tanrının bir ölümsüzlük simgesi"
Yutkunamadım gözlerine bakıp.
Bir el vardır bilmezsin,
Tüm ruhunu çekebilir.
Anlam yüklemek bir kenara dursun, zaman dursun yokluğunda.
Sigara sigarayı takip eder de, saniye niye uymaz sırasına.
Beden kalkmaz, yürek suskun; ne yerinden kıpırdamak mümkün ne de ölmek.
Sırasını beklemekte yürek de ölmek de.
Senin kokun var bi.
Korkunca elimi tutuşun var bi.
O el nedir?
"Tanrının bir ölümsüzlük simgesi"
Yutkunamadım gözlerine bakıp.
Bir el vardır bilmezsin,
Tüm ruhunu çekebilir.
Şiir
Koş gel beklediğin burada gibi.
İnanmaya kalsa çocuktan çocuk.
Aşk olsa marifet, ustalığı yedi cihanda.
Her derdine ayrı sigara yakar.
Kalmaz para cebinde,
Hatıra üstüne hatıra harcamakta.
26 Mayıs 2014 Pazartesi
Bir Adam
Bir adam düşün, tuvaleti gelen ve ayakta işeyecek bir adam. Bu adam ayakta, tuvaleti var, sıkışmış ama. Unutuyor, tuvaletini yapmayı unutuyor fermuarını dahi açmışken. Bir adam düşün uyumayı unutuyor. Rüya aleminde yaşadığı için. Bu adam gençliğini anımsamıyor, hele çocukluğunu hiç hatırlamıyor. Bir yıl var aklında. Gözlerinde gözler can buluyor, teninde bir yanma parlıyor. Kaşlarını çatıyor, sararıyor, derin bir nefes alıyor, veremiyor. Adam unutuyor. Her anını unutuyor. Yaşadığı bir saniyeyi sonraki saniyede unutuyor. Bir yıl var aklında. Bir an. Gülen gözler ve ölümden korku var. Şimdi ölmek ... demeyin de ne istersiniz yapmaya hazırım diyor tanrılara o an. Adam bunu unutuyor, dudakları titriyor, alnı terliyor, tanrılara bakıyor. Bakıyor ama.
5 Mayıs 2014 Pazartesi
Şiir
Gülmeni görebilecek kadar yakın olsam yeterdi aslında.
Bir sesin de yeterdi iyikili bir kaç cümle kurmamama.
Neden varım, neden yaşıyorum sorularıma bir son olabilirdi
bir bakışın.
Ve de adımı sadece adımı söylemen bana yaşadığımı,
acılarımı, sevinçlerimi bir anlığına unutturabilirdi
Ama noldu?
Bir kahve yapıldı; acı,
Bir şiir okundu; kısa,
Şimdi ne şiir bitiyor ne de acı.
Şiir
İnsan
yalnızlığa da alışırsa gerisi koymazmış
En
soğuk havalar
En
çamurlu yollar
En
kötü arkadaşlar
Yok
olurlarmış
Denize,
deniz havasına gitmek lazım
Sevgilileri
hatırlayıp,
Eskiyi
yâd etmeli
Yalnız,
yapayalnız
Kalabalık
gibi
Herkes
seni seviyor gibi
Çok,
çok güzel bir zaman
Gözyaşları
sevinçten
Bu mutluluğun resmi
Herkes
yolunda
Her şey yolunda.
30 Mart 2014 Pazar
Gülmez Sokak
Sevgilim
Kimsin?
Neden bunca karmaşanın içine soktun beni?
Şu yere düşmüş elli kuruş senin midir?
Sinmiş midir kokun?
Neden bizim şarkımız çalmaz hiç oralarda?
Bu sokağın adını hangi hadsiz koymuş?
Gülmez sokak...
Evet, bekleyenler mi ararsın, bekletenler mi ararsın
Yoksa nefes alıp verip yaşadığını sananlar mı?
Ağlayan zırlayan yok burda
Efkar, keder yok
İsimler var
Yol kenarındaki çöpten balkona asılan çamaşıra kadar
hepsinin isimleri var
E kolay mı hatır var hatıra var
Biraz da değil koca bir mahalle aşk var
İsimler var
Sabahları fırından sokağa bir Elif kokusu yayılır
Hissetmen gerek
Burun direğim sızlar her sabah
Fırıncı gelmiştir buraya yirmi bir yıl evvel
Yirmi bir yıldır her günün sabahından akşamına Elif der
Bir lokma yeter doymana
Oturur çünkü yüreğinin orta yerine
Hissedersin fırıncının hissettiklerini
Hissedersin ve yaşarsın yine
Geçersin her bir gün fırının önünden.
Ya o köşedeki gençten çocuk;
Mahalledeki ayakkabı boyacısına ne demeli
Garibim, kokar, buram buram Selin kokar
Boyarken ayakkabıları, bakar sürekli gelene geçene
Bilir olacakları, susar.
Parasızlığına Selin katar
Kattıkça yanar içi
Elleri de susar garibimin
Çalışamaz yeri gelir dolu gözlerden
O da bekleyenlerdendir
Gelen neden gelir
Giden neden gider
Bitmeyecek gibi gelmesini hissettiren nedir?
Bir sokağın adı neden gülmez’dir?
20 Mart 2014 Perşembe
Ben
Şimdi karanlık falan umurumda değil.
Sokak lambasının odadaki yansımasıyım.
En güneşli, en huzurlu yerim.
Bir vapurda ben,
Bir bankta ben,
Yollarında ben.
Bir tango müziği çalmakta.
Aşk bu yakınlarda olmalı.
Bir bütün olmalı her yazılan.
Oynanan oyun odanın tavanında.
Sokak ortasında ben,
Elleri cebinde ben,
Bir ben.
Hayal kurmak en ucuzu
Ağız dolusu küfür hamallık
Acı, yıllar evvel yırtılması gereken fotoğrafta
Kahvenin telvesinde ben,
İliklenen son düğme ben,
Kalan ben.
Suya düştü iki hayal
Biri battı, biri yüzer hala
Bir ben,
Kalan ben,
Boğulamayan ben.
Sokak lambasının odadaki yansımasıyım.
En güneşli, en huzurlu yerim.
Bir vapurda ben,
Bir bankta ben,
Yollarında ben.
Bir tango müziği çalmakta.
Aşk bu yakınlarda olmalı.
Bir bütün olmalı her yazılan.
Oynanan oyun odanın tavanında.
Sokak ortasında ben,
Elleri cebinde ben,
Bir ben.
Hayal kurmak en ucuzu
Ağız dolusu küfür hamallık
Acı, yıllar evvel yırtılması gereken fotoğrafta
Kahvenin telvesinde ben,
İliklenen son düğme ben,
Kalan ben.
Suya düştü iki hayal
Biri battı, biri yüzer hala
Bir ben,
Kalan ben,
Boğulamayan ben.
Nerde?
+ Sen neredesin?
- Aptal! Ben senin üşenipte girmediğin her çıkmaz sokağın sonundayım. Ön yargıyla yaklaşıp izlemediğin her filmin başrolündeyim. Yalan söyleyerek kandırdığın her insanın saflığındayım. Düşünmeden konuşup kırdığın her kalpten akan gözyaşındayım. Ben senin kusurlarında, noksanlarındayım. Beni arama boş yere. Ben senin isyanlarının ve dualarının arasındayım. Beni arama boş yere. Ben senin bir türlü duyamadığın vicdanın sesiyim. Acılarının gözyaşı, sevincinin gamzesiyim. Beni arama boş yere.
- Aptal! Ben senin üşenipte girmediğin her çıkmaz sokağın sonundayım. Ön yargıyla yaklaşıp izlemediğin her filmin başrolündeyim. Yalan söyleyerek kandırdığın her insanın saflığındayım. Düşünmeden konuşup kırdığın her kalpten akan gözyaşındayım. Ben senin kusurlarında, noksanlarındayım. Beni arama boş yere. Ben senin isyanlarının ve dualarının arasındayım. Beni arama boş yere. Ben senin bir türlü duyamadığın vicdanın sesiyim. Acılarının gözyaşı, sevincinin gamzesiyim. Beni arama boş yere.
Durum
Bir iz var artık bende. Derin değil ama sıkıntı yaratacak bir durum belli ki. Kan var, müzikle beraber. Kan da tutmaz ki beni. Neden o zaman şimdi bu durulma, değişmeyen şarkı. Bu ani üşüme, ani terleme, ani gerilme, ani sen, ani ben ama neden ani biz değil? Ani yada yavaştan biz değil değil?
Yıl
+ Buralar biraz havasız gibi.
- Havanın penceresi mi olur? Laf! Havasız olan için! Kapılı olan kapıların senin düşmanın.
+ belki doğru dediklerin ama ben anahtarını kaybettim yüreğimin kapılarının. Yalan. Özür dilerim. Kaybetmedim. Sadece anahtarları değil, hayallerimi de beni ben yapanları da verdim onlara. Her biri farklı yerlerde şimdi. Nasıl isterim şimdi geri?
- !
- Havanın penceresi mi olur? Laf! Havasız olan için! Kapılı olan kapıların senin düşmanın.
+ belki doğru dediklerin ama ben anahtarını kaybettim yüreğimin kapılarının. Yalan. Özür dilerim. Kaybetmedim. Sadece anahtarları değil, hayallerimi de beni ben yapanları da verdim onlara. Her biri farklı yerlerde şimdi. Nasıl isterim şimdi geri?
- !
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
