Sevgilim
Kimsin?
Neden bunca karmaşanın içine soktun beni?
Şu yere düşmüş elli kuruş senin midir?
Sinmiş midir kokun?
Neden bizim şarkımız çalmaz hiç oralarda?
Bu sokağın adını hangi hadsiz koymuş?
Gülmez sokak...
Evet, bekleyenler mi ararsın, bekletenler mi ararsın
Yoksa nefes alıp verip yaşadığını sananlar mı?
Ağlayan zırlayan yok burda
Efkar, keder yok
İsimler var
Yol kenarındaki çöpten balkona asılan çamaşıra kadar
hepsinin isimleri var
E kolay mı hatır var hatıra var
Biraz da değil koca bir mahalle aşk var
İsimler var
Sabahları fırından sokağa bir Elif kokusu yayılır
Hissetmen gerek
Burun direğim sızlar her sabah
Fırıncı gelmiştir buraya yirmi bir yıl evvel
Yirmi bir yıldır her günün sabahından akşamına Elif der
Bir lokma yeter doymana
Oturur çünkü yüreğinin orta yerine
Hissedersin fırıncının hissettiklerini
Hissedersin ve yaşarsın yine
Geçersin her bir gün fırının önünden.
Ya o köşedeki gençten çocuk;
Mahalledeki ayakkabı boyacısına ne demeli
Garibim, kokar, buram buram Selin kokar
Boyarken ayakkabıları, bakar sürekli gelene geçene
Bilir olacakları, susar.
Parasızlığına Selin katar
Kattıkça yanar içi
Elleri de susar garibimin
Çalışamaz yeri gelir dolu gözlerden
O da bekleyenlerdendir
Gelen neden gelir
Giden neden gider
Bitmeyecek gibi gelmesini hissettiren nedir?
Bir sokağın adı neden gülmez’dir?