*
Özlemek
onca zamandan sonra;
Kışın
en soğuk günlerinde, rüzgârın tozu dumana kattığı,
Yağmurun
insanın iliklerine kadar işlediği günlerde, kızgın kumlardan buz gibi olan
denize girmeyi özlemek gibiydi seni özlemek.
Her
zaman en beklemediğim anda gelirdi özlemin
Ama
seni özlemeyi hiç düşünmedim.
Gözlerimin
dolu olduğu anlarda geldi özlemin
Ama
hiçbir zaman senin uğruna gözyaşı dökmedim.
Ölüm
mü daha yakın yaşamak mı diye düşünürken geldi özlemin
Ama
senin için canıma kıymayı hiç hayal etmedim.
Ve
de artık
Zifiri
karanlıkta
Bu
nemli berbat odada
Pes
etmesini bekliyorum bir şeylerin
Yaşanılanları
zorunlu kılan her ne varsa;
Onun
pes etmesini ve de her şeyin eskisi gibi olmasını bekliyorum.
Bütün
bu yaşanılanlar bir karıncanın ölümünden ötürü mü oldu dersin?
Ya
da vaktinden önce kuruyan bir nergisin mi kabahati bu olanlar?
Her
neyse
Göremediğim
her ne varsa kalsın.
Okuyamadığım
her kitap yansın.
Tadına
bakamadığım her meyve çürüsün.
Ölüm
ile aynı yastıkta yatayım ama
Bırakın
beni ona gideyim.
*